Ahmet Aksu ”Bu Köklü Kulübe Bir Şampiyonluk, Bir Kupa Kazandırdık”

Ordu 1.Amatör Lig’de grup şampiyonu olarak Süper Amatör Lige yükselen Aybastıspor’da teknik sorumlu Ahmet Aksu ”İlerleyen seneler için Aybastı’ya hizmet edecek bir ekip oluşturduk. En önemlisi ise, 39 yıllık tarihinde hiç kupası olmayan bu köklü kulübe bir şampiyonluk, bir kupa kazandırdık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

2024-2025 sezonunda Ordu 1.Amatör Lig’de son hafta 8-1’lik galibiyet sonrasında şampiyon olan ve Süper Amatör Lige yükselen Aybastıspor’da teknik sorumlu Ahmet Aksu sezonu değerlendirdi. Ahmet Aksu daha önce futbol oynadığı Aybastıspor’a sezon başında teknik direktör olarak görev almaya başlarken ”Öncelikle teknik direktör olarak anlaştığım ilk günden başlamak istiyorum. Anlaştığım gün sonunda şampiyon olmak çok güzel bir hayaldi ve bu güzel hayali gerçekleştirdik. İlk gün bu hayali kurduğumda, daha çok hayallerimde de olduğu gibi, yanımda bu hayalimi paylaştığım biri vardı. Gerçek şu ki, bu gerçekleşmiş hayalin sonucunda o kişinin şu an yanımda olmaması, eksik ve hüzünlü hissettiriyor. Ama hüzün, eksiklik hayatımızın her anında olabilecek bir durum. Önemli olan mücadele etmek, başarıya ulaşmak için çalışmak. Oyuncularımla da hep aynı şekilde konuştum; hayatımızda olumsuzluklar, eksiklikler, hüzünler olacak, çok canımızın yandığı durumlar olacak, olabilir de ama sahaya çıktığımız anda biz bunları bir kenara bırakıp, hayalimiz için, istediğimiz o şampiyonluk için mücadele edeceğiz. Maç bittiğinde tekrar üzülürüz, tekrar acı çekeriz dedim. Ve acıda çeksek, üzülsek de, olumsuzluklarda yaşasak, sahanın içinde hedef koyduğumuz şampiyonluk için her şeyi yaptık. Bize bu başarıyı ve mutlulukları yaşattıkları için bütün oyuncularıma tek tek teşekkür ederim. Böyle bir takımın hocası olduğum için çok gururluyum, çok mutluyum.” dedi.

Aybastıspor’da sezonun tamamını geniş pencereden bakarak değerlendiren genç teknik adam Ahmet Aksu ”Sezon değerlendirmesine gelirsek, ben doğup büyüme Aybastılı bir genç, Aybastılı bir spor adamı olarak eski bir Aybastıspor oyuncusu olarak da Aybastıspor’un eksikliklerini görebiliyordum. Bu eksikleri tamamlamak için çalışmalara başladık. Başkanım ve yönetim kurulu bana tam yetki verdi. Ben de bu gördüğüm problemleri çözerek iyi bir takım oluşturdum. Sezon başlamadan 1 ay önce antrenmanlarımıza başladık. Hedeflediğimiz şey, oyun gücü yüksek, gerçek temelli, akıcı oyun anlayışıyla, oyunu yönlendiren, oyuna hâkim olan, hem set oyununu hem de geçiş oyununu iyi oynayacak şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. Hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak çok çalıştık. Sezonun ilk maçı geldi. Çok iyi oynadığımız, sayısız net gol fırsatı kaçırdığımız maçta, dakika 90’da kalemize gelen ilk şutu ağlarımızda gördük ve mağlup olduk. O gün şöyle bir şey söyledim: “Bir maç kaybetmeyle şampiyonluk kazanılmaz, bir maç kazanmayla şampiyonluk kazanılmaz. Önemli olan süreç ve bu sürecin sonunda elde edeceğimiz sonuç.” diye bir ifade kullandım. Oyuncularıma, büyük mağlubiyetlerin de büyük zaferler kazanmak için yolumuzu açtığını, bizi daha çok motive ettiğini, bazen bir adım geriye gitmenin hızlı ve sağlam adımlar atmak için olması gerektiğini anlattım. O günden sonra namağlup bir şekilde hiçbir maçımızı kaybetmeden ligi bitirdik. Bu sezonun birçok hikayesi oldu. Bu şampiyonluk için çok olumsuzlukları aştık. İki penaltı kaçırdığımız ve kırmızı kart gördüğümüz bir maçı kaybetmedik. Kalecilerimizin yokluğunda kaleye stoper oyuncumuzla bir maç oynadık ve kazanmayı bildik. Maç günü bütün oyuncularımla sahamızdaki karları temizleyip maç oynamak için mücadele ettik, o maçımızı kazanmayı bildik. Çünkü biz bu şampiyonluğa ilk günden inandık, şartlar ne olursa olsun mücadeleyi hiç bırakmadık ve yapılması gereken her şeyi yaptık. En önemli şeylerden biri de oyuncularımın bana inanmaları, verdiğim kararları hep desteklemeleriydi. 14 maç oynadık, her maçın ayrı planı vardı. Futbolda kalıplaşan bazı tabular vardır: “Kazanan takım bozulmaz, bu oyuncu 2 gol attı kesin ilk 11 oynar, bu oyuncunun geçmişi çok iyi, kesin ilk 11’de oynar ya da çok yetenekli, teknik, çok iyi şutör gibi birçok özelliği olduğu için oynatılması gerekir.” Biz bu tabuları yıktık. Her maçımızın ayrı planı vardı, rakibin zayıf yönlerine göre, bizim güçlü yönlerimize göre, rakibin güçlü taraflarına önlem almak ve bizim zayıf yönlerimizi kapatmak için bir çok plana göre oyuncu ,sistem ,diziliş ve oyun tercihimiz oldu. 4-1-4-1, 4-4-2, 3-1-4-2, 3-4-3 gibi dizilişlerde çok iyi işler yaptık. Bunları popüler büyük takımlar oynuyor diye yapmadık, hepsinin bir planı ve amacı vardı. Oyun sistemimizi buna göre kurduk ve birçok planı oynayabilecek bir takım olmamız, sahanın içinde ana planımızın tıkandığı yerlerde B ve C planlarına geçip, oluşan problemleri kolay bir şekilde çözmemizi sağladı. Bu sistemleri gelişi güzel değil, hepsini antrenmanlarda çalışarak oyunumuzla birleştirdik. Bu oyun çeşitliliklerine sahip olmamız, rakiplerimizin bizi analiz etmelerini, bize önlem almalarını engelledi. Çünkü biz, rakiplerimizin hemen hemen nasıl ilk 11’le çıkacağını tahmin ederken, rakiplerimizin bizi tahmin etmesi çok zordu. Sezonun genelinde ise rehavete kapılmadan, maç maç bakarak, “Ben oldum” demeden, her şeyin bilincinde olarak, konsantre bir şekilde devam ettik. Liderliğe yükseldikten sonra ise gerçek bir lider, şampiyon takım gibi oynadık. Kalan 6 maçımıza, ilk yarılarda 2-3 fark atarak maçları ilk yarıda bitirdik ve rakiplerimize takılacağımız umudu bile vermedik. Gümbür gümbür şampiyonluğa koştuk. 1. Amatör Lig’de 13 takım arasında 42 golle en çok gol atan, 12 golle en az gol yiyen 2. Takım olduk. Bu da, konuşmamın başında ve sezon genelinde çok kez söylediğim gibi, sürecin sonunda gelen sonuç, teknik adam olarak beni çok mutlu etti. Ama istediğim kadar yaptıklarımızı anlatayım, isterse dünyanın en iyi anlatıcısı olayım, sonunda kazanmak kadar iyi bir ikna edici olamaz ve gerçekten 24 yaşımda, daha ilk teknik direktörlük sezonumda kazanmış olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum.” açıklamasını yaptı.

24 yaşında bir antrenör olarak aldığı sorumluluktan ötürü birçok kişiye teşekkür eden Ahmet Aksu ”Bir antrenör olarak, 24 yaşında bu sorumluluğu alabildiysem, bende emeği çoktan da çok olan, bana çok şey öğreten Hacı Ahmet Taşpınar Hocama çok teşekkür ederim. Onu öğrencisi olarak biraz olsun gururlandırdıysam ne mutlu bana. Her şey için çok teşekkür ediyorum hocam. Teşekkür edilmesi gereken çok kişi var, çok büyük emeklerin karşılığında gelen bir şampiyonluk. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Evimizde, deplasmanda bize destek olan, güç olan taraftarımıza, parantez açmam gerekirse yılın taraftarı Emrah Aksu’ya, sonrasında yönetim içi faaliyetlerde de olan Kuru King Erkan Erkek’e ve bütün şanlı taraftarlarımıza minnettarım ve çok teşekkür ederim. Belediye Başkanımız Sayın İzzet Gündoğar’a, bize her koşulda yanımızda olduğu, destek olduğu için, istediğimiz talep ettiğimiz her şeyi çözüp hallettiği için çok teşekkür ederim. İsim sponsorumuz Ziyafet Piliç – As Piliç Bölge Bayisi Sayın Bilal Eren abime, maddi manevi her türlü zorlukta bize destek olduğu için ve şampiyonluğun en büyük mimarlarından olduğu için teşekkür ediyorum. Türk Telekom ve Aybastı Yapı sahibi Yunus Emre Erikli’ye, sahanın içinde dışında bize karşı yapılan haksızlıklara, olumsuzlukların her zaman karşısında olan, bizi hep savunan, hem maddi hem manevi her zaman Aybastıspor’un yanında olduğu için çok teşekkür ederim. Bana bu şansı verdikleri için ve emekleri için Yönetim Kurulu Başkanım Ahmet Vural Yılmaz, Yönetim Kurulu Üyelerim Selami Elmas, Hacı Mehmet Haliloğlu, Aydın Akkuş, Ali Avşar, Erdoğan Özdemir’e çok teşekkür ederim. Teşekkürlerin en güzellerini hak edenler ise kaptanlarım Ertuğrul Hanilçe, Fatih İlhan, Olgun Öztürk ve Ogün Yılmaz, sahanın içinde ve dışında bana çok yardımcı oldukları için, sahada kendimi anlatamadığım, duyuramadığım noktalarda oyuncularla aramda köprü olan, takım düşünce ateşleyen, motive eden ve liderlik yapan kaptanlarıma da çok teşekkür ederim. Antrenörlük anlamında bana hep yardımcı olup destek olan oyuncum Burhan Deniz Koçalan’a teşekkür ederim. Son olarak ise babam ve anneme, beni hep destekledikleri için çok teşekkür ederim. Aybastıspor olarak, sonunda geldiğimiz nokta ise, maçlara hiç gelmeyen veya hiç gelmek istemeyen taraftarlarımızın Aybastı’daki maçlar için gün saymaya başlaması, hatta arabasına binip deplasmanlara gelmesi. Antrenman düzenliliği ve devamlılığı olmayan bir takımı, antrenman devamlılığı ve sürekliliği olan bir takım haline gelmesi. Sahil takımlarının altında zaman zaman ezilmiş takımın, artık bütün futbol camiasında sağlam bir lobisi ve gücü olması. Genç ve değerli oyuncuların, hem zihinsel hem de fiziksel olarak antrenmanlarda kendini geliştirip, sonrasında oynayarak, ilerleyen seneler için de Aybastı’ya hizmet edecek bir ekip oluşturduk. En önemlisi ise, 39 yıllık tarihinde hiç kupası olmayan bu köklü kulübe bir şampiyonluk, bir kupa kazandırdık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

SAMET KARADAĞ