Ne Orduspor’muş Arkadaş !

Hatıralarımda kalmış. Ordu’nun tanınan yerel gazetecilerinden birisi olan sayın Mustafa Kemal Poyraz, 2017 yılında ‘Poyraz’ın Köşesi’ bölümünde bu başlıkla Orduspor’un durumundan bahsetmişti. Kendisine saygı duyarak bu yazımda aynı başlığı, kendime has içerikleri ekleyerek kullanmak istiyorum.

Biraz geçmişe gidelim. Orduspor’un başına Nedim Türkmen’i bela yapan Şükrü Bodur dönemi sonrası. Ufaktan işlere başladı Türkmen, önce başkanlığa ısındı sonra 26 yıllık hasrete son vererek takımı Süper Lig’e çıkardı ancak takip eden yılların hesabını yanlış yapmıştı. Yeminli Mali Müşavir işindeki başarısını, Futbol takımı yönetme konusuna aktaramadı. Başkanlık döneminde başarılı olduğu tek nokta bıraktıktan sonra kendisine hesap sorulamaması oldu. Mesleki yeteneklerini öylesine kullandı ki kendisine hesap sorulduğunda Orduspor’dan alacağı bile olduğu ortaya çıktı !

Yaşar Pamuk çıktı ortaya, eski Başkan, bu işlerden anlar denildi. Aslında kendisi aday olmadı, adaylığa zorlandı. Nedim Türkmen’i istemeyen kesim onu her zaman destekleyeceğini söyledi. Kendisinin tabiri ile ‘Netçesinde 2.5 Milyon Ordulu var’ diyordu ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Yalnız kaldı, maddi anlamda hatalar yaptı. Son olarak Orduspor’un 2025 yılına kadar sözleşmesi olan Durugöl Tesisleri yıkılırken kulüp başkanıydı. Nasıl anlaşmalar yaptığı, söylenildiği gibi Orduspor’a ait olan birçok eşyayı satıp satmadığı öğrenilemedi.

Ali Yılmaz ve Suat Deniz başkanlığındaki Orduspor da başarılı olamadı. Her gelen ya bir şeyler alıyordu ya da bir şeyleri satıyordu ama Orduspor hep daha kötüye gitti. Sonra Savaş Şimşek çıktı, tüm samimiyetimle söylüyorum yukarıda anlattığım süreç içerisinde olan birisi olarak Orduspor’un yer aldığı hiçbir cümle içerisinde dahi adını duymamıştım. Kulüp üyesi olmamasına rağmen yarım sezon sözde ‘başkan’ oldu !

Asıl makara 2019-2020 sezonu öncesinde başladı. Yeni Orduspor diye bir belediye oluşumunun kibir kulesi önderliğinde ‘Orduspor’u biz yaşatacağız’ demesi yetmezmiş gibi, Yeni Mahalle 52 Spor’un adı Orduspor 1967 Futbol İşletmeciliği ve Spor Kulübü yapılarak ‘Orduspor’ markası yaratılmaya çalışıldı. Bir de belediyenin maddi ve manevi desteklerini aldılar iyi mi ! Bak sen şu işe daha önce niye kimsenin aklına gelmedi ?

Orduspor bu sezon herhangi bir ligde mücadele etmiyor dememize rağmen mahalle takımını değiştirerek ‘Biz Ordusporuz’ demeye başladılar. Kulüp lisans numaraları ortada, neyi yalanlıyorlarsa anlamış değilim. Ya zaten başımızda bir tane dert vardı siz nerden çıktınız ? O başımızdaki dert Enver Yılmaz’ın gidişiyle biraz uzaklaştı derken başkanlığa Şükrü Bodur geldi ya, sen şimdi seyreyle cümbüşü.

Her neyse yazsak roman olur, çeksek film olur dedikleri senaryolar gerçekleşti. Uzadığı yere kadar gider ama kısa tutalım. Orduspor biziz diye birbiri ile yarışanlar, Galatasaray Başkanının ‘Orduspor’dan alacağımız var ama Orduspor yok’ çağrısı karşısında ‘Buradayız, biz Ordusporuz’ diye sıraya girdi demek isterdim ama çıt bile çıkaramadılar. Dün Yeni Orduspor’a belediye takımı diyenler, şimdi aynı proje ile Ordusporculuk oynuyor. Tesis belediyeden, bütçe belediyeden, maaş belediyeden, transfer belediyeden, ulaşım belediyeden… Öyle başkanlığı ben yapamam diyen var mıdır ? Çok değil geçen sene hakkını vermediği birçok futbolcu adeta ona ateş püskürürken, belediye desteği sen nelere gebeymişsin demek geliyor içimden. Belediye’nin desteğini çektiği takım ise adını 52 Orduspor Futbol Kulübü yaparak, sözde efsaneleri hatta belgesele konu olan Orduspor kadın taraftarlar oluşumunu kullanmaya başladı bile. Ne Orduspormuş ki arkadaş; maddi anlamda soyulduğu yetmiyormuş gibi şimdi de manevi anlamda soyulmaktan geri kalmıyor.

Gelelim kapanışa; şimdi bu yazımı okuyan birçok kişi henüz yarısına gelmeden umarsızca klavyenin tuşlarında eleştiri hatta küfür cümleleri sıralayacak. Benimle farklı fikirleri olanlara hep saygı duydum ve dinledim ancak Orduspor logosunun ve sahte hesapların arkasına sığınarak eleştiri yapanlara Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle cevap vermek istiyorum:

‘Samimi ve dürüst insanlar aynı zamanda medeni cesarete sahip olurlar, imzalarını saklamaya tenezzül etmezler, imzasız mektup yazanlar mutlaka ahlaksız yalancının biridir.’ Mustafa Kemal Atatürk

SAMET KARADAĞ / KÖŞE YAZISI